20 Temmuz 2011 Çarşamba

Bana Bir Ben Lazım, Birde Beni Anlayan

Seni benim diye saklamıştım yüreğimin sırça köşkümde, sen çıkarken viraneneye çevirdin. Kum zerrecikleri içinde savrulurken sen, ben bedenimdeki yaraları temizliyordum

Yoktun ve ben sensizliği yaşamanın ne demek olduğunu bilmiyordum, belki de öğrenmek istemiyordum, senin olmayı seninle olmayı o kadar çok isterken eksik olan bir şeylerin farklılığını hissettiriyordun. Ne yanımdaydın nede uzağımda,sen benim nefesim kadar yakınım, vuslatım kadar uzağımdın. Elimi uzattığım da sıcacık sevgi dolu yüreğine dokunabiliyordum, boynuna gömerek dudaklarımı, kokunu içime çekerken…..

Kahvenin hatırına sarılmış umutlarımı bırakıyorum avuç içlerine, kaybolmuşluklar denizinde kürek çekerken vapur köpükleri arasında mutluluğumu yitiriyorum. Benimdin, sensizliği gömmeye çalışırken senden bir parça topluyordum yüreğimin el değmemiş köşelerinde. Yok, etmeliydim denizlerin derinliğinde, ya da boğmalıydım ellerimle seni, ruhumdan silip bedenimde ki hasarlarını onarmalıydım.

Yeni sevdalara yelken açmalıyım, yeni yüreklerde yeni Limalarda sıcaklığı bulmalıyım, bedenimde birikmiş ateş topunu başka yüreklerde yakmalıyım. Kor dudaklardaki ateşi söndürmeliyim. Bedenler üzerinde dolaşmalı tek bedende buluşmalıyım. Yüreği yaralı topal sevdalarda dolaşmak istemiyorum. Uçum kenarlarından uzaklaşmak yeşil vadilerde özgürce uçuşan kelebek olmak istiyorum…

Dilsiz harita olmak istemiyorum. Bedenimdeki oyuklara kendim isim vermek istiyorum, her benden gidişinde yaşadığım depremlerden arta kalan yıkıntıları onarıp yenilerini kurmak istiyorum. Mehtapsız gecelerde parlayan yıldız olup, semada özgürce parlamalıyım. Hayat koridorlarında yalpalayarak yürürken ortada yığılmak istemiyorum. Olumsuz cümlelere dudaklarımı mühürleyip, güneşin penceresinden bakmak istiyorum. Tamamlanmamış rüyalardan uyanmak yerine, mutluluğu vaat eden düşlerle yoğrulmak istiyorum. Umutsuzlukla harmanlanmış yıllarımı bir değirmen taşı altında ezip, yeni umutlara, yeni sevdalara yelken açmak istiyorum.

Yeni bedenlerde kendime gelmek, söylenmemiş tümceler içinde, sabahı özleyen gece olmak istiyorum. Yaralarımı sarıp acılarımın bedelini ödeyerek Gülizar da el değmemiş bir güle dokunup, beden çölümü yeniden canlandırmak istiyorum. Gözerime hapsettiğim görüntünü düşümde değil karşımda görmek istiyorum. Baharda yeniden doğmak, yeniden hayat başlamak istiyorum. Sıcacık bir bedenin nefesinde benliğimi bulmak ve onunla nefes almak istiyorum.

Yüreğimi, ruhumu bedeni dolduracak beni ben olarak sevecek yürekte yaşamak istiyorum.

(25 Haziran 2011, Sarıgöl)